RETİNA DAMAR TIKANIKLIKLARI
1- RETİNA VEN TIKANIKLIKLARI
Retina toplardamar sisteminde meydana gelen tıkanıklıklara retina ven tıkanıklıkları denir. 2 tipi vardır:
RETİNA VEN DAL TIKANIKLIĞI: Retinadaki toplardamarlardan bir bölümünün tıkanması sonucu gelişir. Tıkanan retina damarının gerisinde oluşan kanamalar ve sıvı toplanması görülmektedir.
SANTRAL RETİNA VEN TIKANIKLIĞI: Retina ana toplardamarı retinadaki tüm kanı toplayan bir damardır ve görme sinirinin içinde yerleşmiştir. Tıkanıklığında tüm retinada kanamalar ve sıvı toplanması görülmektedir.
Retina ven tıkanıklıkları diyabetten sonra retinanın damar hastalıkları arasında ikinci sırada yer alır. Esas problem, retina damarlarının duvarında oluşan hasardır. Görme kaybının miktarı tıkanmanın oluştuğu damarın tipine ve çapına göre değişebilir.
RETİNA VEN TIKANIKLIĞI OLUŞUMUNDA ROL OYNAYAN RİSK FAKTÖRLERİ
Yaşlanma (en sık 60 lı 70 li yaşlarda gözlenir), sigara içme, yüksek kan basıncı, şeker hastalığı (diyabet), glokom (göz içi basınç artışı) ve çeşitli kan hastalıkları (kandaki pıhtılaşma bozuklukları) bu hastalığın oluşumunda rol oynayabilir.
RETİNA VEN TIKANIKLIĞININ SEMPTOMLARI
Hastalar genelde tek gözde ani ağrısız görme kaybı veya gözün bir kısmında veya hepsinde bulanık görme şikayeti ile başvururlar. Hastalığın tuttuğu damara göre görmede minimal bir azalma olabileceği gibi çok ciddi görme kayıpları da görülebilir. Genellikle erken dönemde göz ağrısına neden olmaz. Ancak tedavide geç kalınmış hastalarda şiddetli göz ağrıları ve gözde ciddi kızarıklıklar oluşabilir.
RETİNA VEN TIKANIKLIĞI TANISI
Eğer ani görme kaybı yaşarsanız, acilen göz doktorunuzla iletişime geçmeniz gerekir. Göz muayenesi sırasında yapılan retina değerlendirmesi ile genellikle tanı konulur. Retina muayenesi için bir damla ile gözbebekleri büyütülür. Yapılan muayenede retina içine kanamalar, retinada sıvı toplanması (ödem), madde birikimleri görülür. Özellikle sarı noktada meydana gelen ödem görmeyi önemli derecede azaltır.
Muayene sırasında ven tıkanıklığı tespit edilen tüm hastaların OCT ve FFA (göz anjiyosu) incelemesi yapılmalıdır. Tedavi ve takip planlamasında bu tetkikler çok önemlidir.
Hastalığın ileri evrelerinde ise kanamalar geri çekilir ancak bazen ödem devam edebilir. Yeterince beslenemeyen retinada anormal yeni damar oluşumu ve buna bağlı sorunlar (örn; göz tansiyonu) gelişebilir.
RETİNA VEN TIKANIKLIĞINDA TEDAVİ
Retinal ven dal tıkanıklığının kesin bir tedavisi olmadığından tedavinin başlıca amacı, sızıntı yapan kan damarlarını kapatarak görmeyi sağlamaktır. Retina ven tıkanıklıklarının tedavisinde klinik duruma göre takip uygulanabilir. Meydana gelen kanamalar genellikle 3-6 ayda kendiliğinden temizlenir. Tıkanıklığa neyin neden olduğunu bulmak tedavinin birinci basamağıdır. Tedavide öncelikle altta yatan hastalığın tedavisi ve mümkünse 300 mg Coraspin önerilir.
Bazen duruma göre kanama ve ödem için göz içi kortizon veya anti-VEGF enjeksiyonu uygulanabilir. İskemi çok fazla ve maküla ödemi dirençli ise lazer tedavisi de tedaviye eklenir. Tüm tedavilere rağmen bazen hasta göz içi kanama ile başvurabilir. Bu durumda tek tedavi seçeneği vitrektomi ameliyatıdır. Bu ameliyat ile göz içindeki kanama ve retina yüzeyindeki zarlar temizlenir ve lazer uygulanır.
Eğer bu tedaviler zamanında uygulanmaz ise yeni zararlı damar oluşumları tüm gözü sararak körlüğe ve hatta gözün alınmasına gidecek ciddi göz tansiyonuna neden olabilir.
Göz doktorunuz sizden dahiliye veya kardiyoloji bölümünden, pıhtılaşma bozukluğu ve kalp-damar hastalıkları açısından değerlendirme de isteyebilir. Altta yatan bir hastalık belirlenirse mutlaka tedavisi sağlanmalıdır. Kan basıncının kontrolü, kolesterol düzeylerinin düşürülmesi ve pıhtılaşma bozukluğu varsa bunun tedavisi yapılmalıdır. Aksi takdirde tekrar tıkanıklık veya öbür gözde de tıkanma meydana gelebilir.
Hipertansif retinopatide en önemli özellik kanamaya rağmen çoğu kez hiçbir şikayete neden olmamasıdır. Bu nedenle tansiyonu olan hastaların şikayetleri olmasa da düzenli retina kontrollerini yaptırmaları gerekmektedir.
2- RETİNA ARTER (ATARDAMAR) TIKANIKLIKLARI
Kalpten retinaya oksijen ve besin maddesi taşıyan kan damarlarının tıkanmasıdır. Retina ana arterindeki tıkanıklığa santral retinal arter tıkanıklığı, arterin dallarından birinin tıkanmasına ise retinal arter dal tıkanıklığı denir.
RETİNA ARTER TIKANIKLIĞI OLUŞUMUNDA ROL OYNAYAN RİSK FAKTÖRLERİ
Retinal arter tıkanıklığına genellikle kan dolaşımındaki küçük bir emboli neden olur. Yüksek kolesterol, kalp hastalığı, sistemik hipertansiyon, gebelik ve doğum kontrol hapları, diyabet ve glokom retinal arter tıkanıklığı için risk faktörleridir. Nadiren 30 yaş altında da migrene bağlı retinal arter tıkanıklığı görülebilir. Tıkanıklık sonucunda tıkanan arterin beslemesi gereken bölgede yetersiz oksijenlenme gerçekleşir ve tüm bunların sonucunda kalıcı görme kaybı oluşur.
RETİNA ARTER TIKANIKLIĞININ SEMPTOMLARI
Hastalar genelde ani ağrısız görme kaybı şikayeti ile başvururlar. Görme kaybının derecesi tıkanmanın olduğu nokta ile alakalıdır. Atardamar tıkandığında genellikle 90 dakikada beslediği sinirde geri dönüşümsüz hasar meydana gelebilir.
RETİNA ARTER TIKANIKLIĞI TANISI
Böyle bir hasta geldiğinde ve bu hastalıktan şüpheleniliyorsa teşhis açısından acilen Göz Anjiosu (FFA) ve retina tomografisi çekilmelidir. Neden olan risk faktörlerinin değerlendirilmesi için kan tahlilleri, iç hastalıkları, kardiyoloji konsültasyonları, boyun damarlarındaki daralmaları değerlendirmek için doppler ultrasonografi gibi tetkikler gerekebilir.
RETİNA ARTER TIKANIKLIĞINDA TEDAVİ
Retina arter tıkanıklıklarında, tıkanıklığın oluştuğu ilk saatlerde (6-8 saatten daha erken dönemde retina görme hücreleri tahrip olmadan) tedavi acil olarak yapılırsa bazı hastalarda düzelme olabilmektedir ancak ileri dönemlerde görme kaybının geri döndürülmesi mümkün olamamaktadır. Teşhis konulduğunda öncelikle ilaçlarla ve parasentez yöntemi ile göz içi basıncı düşürülmelidir. Ayrıca göze yapılan masaj ile pıhtının yer değiştirmesi de sağlanır. Tıkanıklığın ilk saatlerinde hiperbarik oksijen tedavisi faydalı olabilmektedir.
Sonuç olarak, ani, ağrısız, geçmeyen görme kaybı şikayeti olan hastalara, vakit kaybetmeden, en yakın göz doktoru uzmanına başvurmaları önerilir.
RETİNA DAMAR TIKANIKLIĞINDAN KORUMA
En iyi korunma yolu kan damarlarını ve kalbinizi sağlıklı tutmak amacıyla yaşam tarzı ve diyet değişiklikleri yapmanızdır. Egzersiz yapmak, fazla kilolardan kurtulmak, sigarayı bırakmak, hipertansiyon ve diyabeti kontrol altında tutmak önemlidir.
Adana Retina Hekimleri

GÖZ SAĞLIĞI ve HASTALIKLARI UZMANI

GÖZ SAĞLIĞI ve HASTALIKLARI UZMANI